01.01.18

Cebimde kalan yirmi lirayla yeni yılın piyangosu bana vurmuş gibi girdim bizim Ahmet abinin dükkana, şaka yapmıyorum yanlış anlaşılmasın yetmişliği ikramiye niyetine sıkıştırdı kolumun altına.Abim benim yine yaptı yapacağını.Ahmet abi bizim mahallenin eski esnafıdır kendimi bildim bileli işletir dükkanı, has adamdır.

Velhasıl kelam koyuldum boş kalabalığın içine, kendinden geçmiş milyonlarca insanın nefes aldığı, benimse nefessiz kaldığım şehrin tam göbeğindeymiş gibi dikildim Galata'nın önünde.

Yükselen seslerin, çalan kornaların, yükselen müzik sesine, bir nefes çektim.Buz kesen hava, postallarıma ağır gelmiyor değil.Şöyle bir göz gezdirdim. 

Şimdi biten koca bir yıla mı içeyim, ortada g*t gibi bırakıp giden onca saate mi; yoksa hangi hayalin ebemi ağlatacağı yeni bir yıla gireceğime mi diye bir düşündüm.Her yeni*nin, boktan bir son bulmasını bilmek mi yeni bir başlangıç? Güzel olan şey hangisi? 

Ulan yine olmayan beynimi yaktımya hadi hayırlısı 

İç sen iç diyip sakallarıma dokunan anasonu ceketimle sildim. 

Karanlığa gömülmüş onca karakterin sıfatını, koca bir yıla sıraladım.Hangisi  hangisinden daha yavşak tartışmasına girmeyeceğim tabiki.Al birini vur ötekine.

Hayallerimi öldüren yılların, hayallerimi öldürecek yıllara selamı olsun.

Bitecek olan şişemin, yeni başlayan umutlara bir gece borcu olsun.

Karşılaşacaklar. 

Sizin iyi seneler olsun.

Bana iyi geçen saatler.